Tok Kalmak İçin Böyle Beslenin

Tok Kalmak İçin Böyle Beslenin

Biz yemek yemeye düşkün kişiler olarak kilo verme süreci için en büyük korkumuz aç kalmak. Bazen bu korkumuzdan dolayı böyle bir sürece hiç başlayamıyoruz bile. Ancak yemek yemeyi azalttığımız halde aç kalmıyor olmak bizim oldukça işimize yarayacaktır. Bundan dolayı öğünlerimizi daha tok tutucu hale getirmeliyiz. Bu sayede hem aç kalmanın zorluğunu yaşamamış, hem de buna rağmen günün toplamında tükettiğimiz yemek miktarının azalması sonucu kilo verebilmiş olacağız.


Besinlerin tok tutuculuğu büyük ölçüde glisemik indeks değerleriyle ilişkilidir. Glisemik indeks bir besin tüketildiğinde kan şekerini yükseltme hızı olarak tanımlanabilir. Eğer besinin glisemik indeksi yüksekse kan şekerini aniden yükseltecektir. Vücut aniden yükselen kan şekerini düşürebilmek için bol miktarda kan şekerini düşürmekten sorumlu hormon olan insülin hormonu salgılar. İnsülinin vücutta sürekli bol miktarda salgılanması sağlık açısından zararlıdır. İnsülin anabolik yani depolayıcı bir hormondur. Bu depolayıcı etkisi sayesinde kilo almaya sebep olur. Ayrıca bir süre sonra dokuların insülin hassasiyetleri azalır ve bu da insülin direncine sebep olur. İnsülin direnci ilerlerse çeşitli hastalıklara yol açabilir. Yükselen kan şekerini düşürmek için salgılanan insülin kan şekerini hızlı bir şekilde düşürür ve bu da yemekten kısa bir süre sonra tekrar acıkılmasına sebep olur. Bundan dolayı şekerli veya beyaz unlu fast food besinler tüketildiğinde düşük hacmine rağmen bol miktarda kalori alınır ama yine de buna rağmen kısa bir süre sonra tekrar acıkılır.


Beyaz un yerine esmer un tercih edilmelidir. Beyaz ekmeği hayatımızdan çıkartıp uygun miktarda tam buğday ekmeği tercih etmeliyiz. Beyaz pirinçten yapılan pilav yerine, az miktarda sıvı yağ ile hazırlanmış bulgur pilavı tercih etmeliyiz. Veya bunların yerine yulaf ezmesi de tercih edilebilir. Yulaf ezmesi kan şekerinin yanında kolesterol düşürücü etkisiyle de bilinmektedir. Sebze ve meyve tüketimini ihmal etmemeliyiz. Sebzeyi her öğünde bulundurabiliriz. Meyve ise günde iki porsiyon tüketebiliriz. Tadı çok tatlı olan meyveler yerine daha az tatlı veya ekşi olan meyveleri tercih edersek hem kalori hem de kan şekerimiz açısından daha doğru bir tercih yapmış oluruz. Bol su içelim. Elimizden geldiğince her öğünümüze protein kaynağı eklemeye çalışalım. Ayran, yoğurt, cacık, süt, peynir, yumurta, baklagiller, tavuk, balık, kırmızı et gibi besinlerden biri öğünde bulunmalıdır. 


Bu önerilerle kendimizi aç hissetmeden aldığımız besin miktarını azaltabilecek ve böylece kilo vermemize destek olabileceğiz. 

back to top